merkezli “+972” adlı web sitesi, iddialara göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında kullanılan “Habsora” adlı uygulamasının, sivil altyapıyı kasıtlı olarak hedef almak için kullanıldığını iddia etti. Söz konusu uygulamanın otomatik olarak ürettiği hedeflere yönelik saldırılarda, kaç sivilin hayatını kaybedeceğinin her zaman önceden bilindiğini ileri sürdü.
İsrail, hedefleri yapay zeka ile belirliyor
“+972” isimli internet sitesinin Local Call işbirliğiyle yaptığı ve İsrail’in Gazze’ye saldırılarında yer alan askeri istihbarat ve hava kuvvetleri personeli de dahil olmak üzere İsrail istihbaratının mevcut ve eski 7 mensubuyla yaptığı görüşmelere dayandırdığı araştırmasına göre, İsrail ordusu Gazze’de hedefleri seçerken yapay zeka teknolojisini kullanıyor.
Sivil yerleşimleri özellikle hedef alındı
İsrail ordusunun potansiyel hedeflerin oluşturulması sürecini hızlandırmak için kullandığı “Habsora” (The Gospel) adını verdiği yapay zeka teknolojisi, İsrail’in 1948’deki Nekbe’den bu yana Filistinlilere yönelik “en kanlı saldırısında” önemli rol oynadı.
Bir ordu sözcüsüne göre, 10 Kasım itibarıyla, saldırıların ilk 35 gününde İsrail, Gazze’de toplam 15 bin hedefe saldırdı.
Araştırmaya göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik daha önceki saldırılarına kıyasla, mevcut saldırıda İsrail ordusu sivil yerleşim yerlerini hedef almayı “önemli ölçüde” artırırken bu hedefler arasında ordunun “güç hedefleri” olarak nitelendirdiği sivil altyapı olan özel konutlar, kamu binaları, sivil altyapı ve çok katlı binalar yer aldı.
Geçmişte Gazze’ye yönelik saldırılarda da bulunan istihbarat kaynaklarına göre, sivil altyapının vurulmasının amacı Filistin’deki sivillere “kasıtlı” saldırılarak Hamas üzerinde “sivil baskı kurulmasına yol açacak bir şok yaratmak.”
“Gazze’de bir evde 3 yaşında bir kız çocuğu öldürülüyorsa…”
Gazze’de evler de dahil olmak üzere potansiyel hedefler ve burada yaşayan sivillerin tahmini sayısı, istihbarat birimleri tarafından önceden incelenip hesaplanıyor.
Böylece saldırmadan önce kabaca kaç sivilin öldürüleceği ordu tarafından biliniyor.
Kaynakların aktardığına göre, İsrail ordusu, saldırılarından birinde Hamas’ın üst düzey bir askeri komutanına suikast düzenlemek amacıyla yüzlerce Filistinli sivilin öldürülmesini bilerek onayladı.
İsrail ordusunun gerçekleştirdiği saldırılarının hiçbirinin “tesadüfen olmadığını” belirten bir kaynak,
Gazze’de bir evde 3 yaşında bir kız çocuğu öldürülüyorsa, bunun nedeni ordudan birilerinin onun öldürülmesinin önemli olmadığına ve başka bir hedefi vurmak için ödenmeye değer bir bedel olduğuna karar vermesidir.
dedi.
Yapay zeka, saldırılarda katledilen sivil sayısını artırdı
Tel Aviv’in şimdiye kadarki benzer saldırılarına kıyasla çok daha fazla sivilin öldürülmesinin bir diğer nedeni de İsrail ordusunun büyük ölçüde yapay zeka teknolojisiyle geliştirilen ve daha önce “mümkün olanın çok ötesinde bir oranda” otomatik hedef üretebilen Habsora sistemini yaygın kullanması oldu.
Eski bir istihbarat mensubuna göre, bu yapay zeka sisteminin amacı İsrail’in Gazze’ye yönelik “kitlesel suikast fabrikasının” çalışmasını kolaylaştırmak.
Sivillerin yaşadığı bilinen yerleşim bölgelerine yönelik saldırıların arkasında ise “mümkün olduğunca çok Hamas mensubunu öldürmeyi” amaçlayan ordunun, Filistinli sivillere zarar verme kriterlerinde 7 Ekim’den bu yana “önemli ölçüde gevşetme” kararı bulunuyor.
Tüm bu saldırıların İsrail ordusunun geçmişte kullandığı protokole aykırı olarak gerçekleştiğini aktaran bir kaynak,
Ordudaki üst düzey yetkililerin 7 Ekim’deki başarısızlıklarının farkında olduğu ve İsrail kamuoyuna itibarlarını kurtaracak bir zafer imajını nasıl sunacakları sorusuyla meşgul oldukları yönünde bir his var.
ifadesini kullandı.
Bu politikaların sonucu olarak Gazze’deki hükûmete göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bini aştı.
Araştırmaya göre, son 2 ayda yapılan saldırılarda 300’den fazla aile 10 ya da daha fazla aile üyesini kaybetti.
Habsora yapay zeka teknolojisi
İsrail ordusu 2019’da operasyonlarında hedef üretimini hızlandırmak için yapay zekayı kullanmayı amaçlayan yeni bir birim kurdu.
Araştırmada, İsrail’in 22. Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, Ynet’e verdiği bir röportaja da işaret edildi. Kochavi, röportajda, bu birimin “yüzlerce subay ve askerden oluştuğunu ve yapay zeka yeteneklerine dayandığını” ifade ediyor.
Bu birimde geliştirilen Habsora isimli yapay teknolojisine ilişkin Kochavi,
Bu, yapay zekanın yardımıyla çok sayıda veriyi herhangi bir insandan daha iyi ve daha hızlı işleyen ve bunları saldırı hedeflerine dönüştüren bir makine. 2021’de Duvarların Muhafızı Operasyonu’nda bu makina devreye girdiği andan itibaren her gün 100 yeni hedef üretti. Geçmişte Gazze’de yılda 50 hedef oluşturduğumuz zamanlar oldu. Burada ise makine bir günde 100 hedef üretti.
ifadesini kullanıyor.
Araştırmada anlatımlarında yer verilen birimdeki kaynaklardan biri, hedeflerin otomatik hazırlandığını ve bir kontrol listesine göre çalışıldığını aktararak
Burası gerçekten bir fabrika gibi. Hızlı çalışıyoruz ve hedefi derinlemesine incelemek için zamanımız yok. Ne kadar çok hedef üretebildiğimize göre değerlendiriliyoruz.
dedi.
İstihbarat kaynaklarına göre Habsora, Hamas veya İslami Cihad mensubu olduğundan şüphelenilen kişilerin yaşadığı özel konutlara saldırmak için otomatik öneriler üretiyor, İsrail daha sonra bu evleri ağır bombardımana tutarak geniş çaplı suikast operasyonları gerçekleştiriyor.
Habsora, “on binlerce istihbarat görevlisinin işleyemeyeceği kadar” büyük miktarda veriyi işleyebiliyor ve saldırı yapılacak hedefleri gerçek zamanlı olarak öneriyor.
Kaynaklara göre Hamas’ın üst düzey yetkililerinin çoğu herhangi bir askeri operasyonun başlamasıyla birlikte yer altı tünellerine yöneldiği için bu sistemin kullanılması, diğer Hamas mensuplarının evlerinin bulunmasını ve buralara saldırılmasını mümkün kılıyor.
Gazze’ye saldırıların ilk 5 gününde konutlar hedef alındı
Kaynaklara göre, ordunun Gazze’de hedef aldığı hedefler “taktik hedefler”, “yer altı hedefleri”, “güç hedefleri” ve “aile evleri veya mensup evleri” olarak 4 kategoriye ayrıldı.
“Taktik hedefler”; silahlı militan hücreleri, silah depoları, roket rampaları, tanksavar füze rampaları, fırlatma çukurları, havan topları, askeri karargahlar, gözlem noktaları gibi askeri hedefleri içerirken; “yer altı hedefleri” ise Gazze’nin altındaki tünelleri ifade ediyor.
Şehirlerin merkezindeki çok katlı binalar ve konutlar, üniversiteler, bankalar ve devlet daireleri gibi kamu binalarını içeren sivil altyapı “güç hedefleri” olarak nitelendirilirken “aile evleri veya mensup evleri” ise Hamas ya da İslami Cihad mensubu olduğundan şüphelenilen kişiye suikast düzenlemek için özel konutların bombalanması anlamına geliyor.
Gazze’deki Filistinli kaynaklar, aile evleri veya Hamas mensuplarının evlerine düzenlenen saldırılarda öldürülen bazı “aile fertleri” arasında bu örgütlere mensup kişilerin olmadığını bildiriyor.
İsrailli eski istihbarat yetkililerine göre, özel bir konutun bombalandığı pek çok vakada amaç “Hamas ya da İslami Cihad mensuplarına suikast düzenlemek” olsa da istihbaratçılar, şüphelenilen bu kişinin aile üyelerinin veya komşularının da saldırıda ölüp ölmeyeceğinin ve kaç kişinin hayatını kaybedeceğinin farkında.
Kaynakların her biri söz konusu konutların, sivillerin yaşadığı yerler olduğunu ve çoğu durumda hiçbir askeri faaliyetin yürütülmediğini itiraf etti.
Araştırmaya göre, İsrail ordusu sözcüsü tarafından, 11 Ekim’de, saldırıların ilk 5 gününde bombalanan toplam 2 bin 687 hedeften 1329’unun sivil altyapı olduğunun açıklanması, ordunun saldırılarını üçüncü ve dördüncü kategoride yoğunlaştırdığını gözler önüne serdi.
Ordu sözcüsü, “Hamas için terör yuvası işlevi gören mahallelerin vurulduğunu ve operasyonel karargahlara ve terör örgütlerince konut binaları içinde kullanılan varlıklara zarar verildiğini” iddia etmişti.
Daha fazla yıkım olması için çok katlı binalar seçiliyor
İsrail’in Gazze’deki önceki yıllardaki saldırılarında bulunmuş bir kaynak, ordunun ayrıca “Gazze’de çok fazla yıkıma neden olması” için çok katlı binaların bombalanmasına öncelik verdiğini ifade etti.
Eski bir istihbarat yetkilisi ise “Hamas’ın Gazze’nin her yerinde olduğu” fikrinden yola çıkılarak bu çok katlı binaların bombalanmasına bahane bulunduğunu kaydetti.
Mayıs 2021’de ordu tarafından “Hamas’ın askeri karargahı” olduğu iddia edilen bir binanın aslında sivil altyapı olduğunu itiraf eden bir kaynak, ordu içerisinde çok katlı binaların yıkılmasının “Gazze Şeridi’nde kamuoyu etkisi yarattığı ve halkı korkuttuğu için Hamas’a zarar verdiği algısının olduğunu” kaydetti.
Kaynak, söz konusu saldırıya ilişkin, “(Ordu) Gazze halkına Hamas’ın durumu kontrol edemediği hissini vermek istediler. Bazen binaları, bazen de posta hizmetlerini ve hükümet binalarını yıktılar.” dedi.
Çok katlı binaların vurulmasının yalnızca Filistinlileri “caydırmak ve moral bozukluğu yaratmak” için değil, aynı zamanda İsrail kamuoyunun “moralini yükseltmek için de” kullanıldığına işaret eden bir kaynak, bunu “Amaç, Hamas üzerinde baskı kurmak ve İsrail kamuoyunun bir zafer görüntüsü görmesini sağlamak için yüksek binaları yıkmaktı.” sözleriyle açıkladı.
Ordunun, kamuoyunda bu tür hedeflerin vurulmasına ilişkin meşruluk oluşturmakta zorlandığını belirten bir istihbarat kaynağı,
Güç hedefleri (sivil altyapı) söz konusu olduğunda, hedefin, 6 uçak ve birkaç ton ağırlığındaki bombalarla şehrin ortasındaki boş bir binanın yıkılmasına yol açan bir saldırıyı haklı çıkaracak askeri değere sahip olmadığı açıktır.
dedi.
Kaynaklardan bazıları da üstü kapalı şekilde, bu saldırıların asıl amacının sivillere zarar vermek olduğunu aktardı.
İsrail’in sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılarda çoğu çocuk olmak üzere binlerce kişi hayatını kaybederken saldırıların ilk günlerinde Hamas’ın Gazze’nin kuzeyindeki askeri altyapısına verilen zararın çok az olması dikkati çekti.
Hedef alınan binalarda yüzlerce sivil öldü
İsrail’in önceden uyarı vermeden çok katlı binalara yönelik yaptığı saldırılarda şimdiye kadar binlerce sivil hayatını kaybetti.
Gazze’deki Babel binasının 10 Ekim’de bombalanması sonucu aralarında 3 gazetecinin de bulunduğu 10 kişi; 12 katlı Al-Taj isimli konut binasına yönelik 25 Ekim’de düzenlenen saldırıda da yaklaşık 120 kişi öldürüldü.
Al-Taj’a yönelik saldırıdan 6 gün sonra 8 katlı el-Mühendisin konut binasına yine hiçbir uyarı yapılmadan gerçekleştirilen saldırıda şimdiye kadar yaklaşık 45 kişinin cesedi çıkartılırken bölgedeki gazeteciler 150’den fazla kişinin cesetlerinin enkaz altından çıkarılmayı beklendiğini bildirdi.
Tanıklara göre, bina, İsrail’in kuzey ve orta Gazze’deki evlerinden kaçan Filistinlileri yönlendirdiği sözde “güvenli bölge”de, Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunuyor.